10 Haziran 2014 Salı

Vadideki Zambak - Honoré de Balzac

Vadideki Zambak
Honoré de Balzac
Bordo-Siyah Yayınları
Çeviren: Sonat Kaya
327 Sayfa
Puanım: ★★★
    Sevgili dostlar,

   Uzun zamandır buralarda değildim. Finaller yüzünden blogumu epeyce boşladım. Öyle bir sinir bozucu bir dönem ki insanı çoğu şeyden mahrum ediyor. Acısıyla tatlısıyla bir eğitim yıl bitti ve evime geldim. Benim için yaz demek kitap okumak demek. Gerçi yazda gelemedi bir türlü. Sürekli yağmur yağdı, sanırım biri çaktırmadan Türkiye'yi Amazonlara taşımıştı. Son birkaç gündür fena değil havalar.  Neyse bu kadar laf kalabalığı yeter, birazda kitaptan bahsedeyim. :)

  Kitabın konusu şöyle: Ailesi tarafından hor görülen Felix, eğitim almak için Paris'e gönderiliyor. Çocukluğu ve gençliği istediği gibi geçmiyor. İçinde sürekli bir acı hissediyor. Paris'te olayların çıkmasından sonra babası memlekete çağırıyor. Geldiğinde bir baloya konuk oluyor ve orada bir kadına rastlıyor. Kadını görür görmez aşık oluyor. Felix ilk görüşte aşka tutulmuş bir vaziyetteyken, babası onu dinlenmesi için kırsal bir bölgeye gönderiyor. Hayat ona küçük bir sürpriz yapıyor ve Felix burada aşık olduğu kadınla tanışıyor. Yalnız bir sorun var  ki, kadın evli ve çocuk sahibi şatosunda yaşayan bir Kontes ama mutlu bir evliliği yok. Olay, hüzünlü ve imkansız aşkın anlatıldığı bu konunun etrafında dönüyor.

   Kitap hakkındaki yorumlarıma gelecek olursam, elimde epeyce süründü. Oku oku bitmiyor arkadaş! İçlerinde enfes sözler, edebi değeri olan çok cümle var; fakat olay akış hızı çok çok düşük.  Tüm karakterlerin de soylular olması beni pek çekmedi. Bu sebeplerden dolayı kitabın içine bir türlü giremedim. Kitabı sevmememe neden olan diğer etmen yazarın üslubu. Uzun ve anlaşılması zor betimlemeler var. Okuma hızını düşürüyor ve hiç merak uyandırmıyor. Kitap sayfalarını çevirirken ''Acaba ne olacak?'' diye hiç sormadım. Zaten tahminlerim doğrultusunda kitap klişe bir sonla bitti. Güzel bir aşk öyküsüydü ama beni kitap hiç mi hiç sarmadı. Kitap için kötü demek istemiyorum o yüzden bana hitap etmedi demem daha doğru sanırım. Her şeye rağmen, kitapta okurken beğendiğim bir kaç satırı sizlerle paylaşmak istiyorum. :)

  • “ İnanın: Baştan başa aşk içinde geçen bir hayat, doğa yasaları bakımından uğursuz bir ayrıcalıktır. Her çiçek solar, bütün mutlulukların ertesi günü kötüdür, ertesi günü varsa. Gerçek hayat bir sıkıntılar hayatıdır. bunun canlı örneğini taraçanın dibinde bitmiş olan ısırgandır: Güneş görmeksizin, sapının üzerinde yemyeşil duruyor. ”
  • “ Yumuşak, sakin ruhlu kimseler öfke nedir bilmez, içlerindeki derin huzurun çevrelerini de kaplamasını isterler. ”
  • “ İnanın gerçek aşk ölümsüzdür, sonsuzdur, neyse hep odur; tamdır, tertemizdir, sert çıkışları yoktur, yaşlı görünmesine rağmen gençtir .

Honoré de Balzac

Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve De ön takısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede satılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı. Balzac, 18 Ağustos 1850 yılında hayata gözlerini yumdu. Başlıca eserleri arasında Vadideki Zambak, Goriot Baba, Tılsımlı Deri, Eugenie Grandet ve Mutlak Peşinde yer alır.
Kaynak: Vikipedi

4 yorum:

  1. ben de kitabı okurken çok çok uzun sürdü. yer yer çok sıkıcıydı. ama her şeye rağmen seviyorum. klasiklerin tadı her zaman bir başka oluyor...
    bloguma da beklerim...
    hanesuscehersey.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğinize katılıyorum. Klasiklerin anlatım tarzı, betimlemeleri, konunun işleyişi çok farklı oluyor. Günümüz eserlerinin bir çoğunda maalesef bunlar yok. Kitap için de kötü müydü diye sorsalar, evet diyemem; çünkü çok güzel tespitler vardı ama bazı yerlerde aşırı derece iç sıkan betimlemeler mevcut.

      Hemen geliyorum. :)

      Sil
  2. klasiklerin pek çoğunu okuduğumla övünebilirim :) takip için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Ne demek ben teşekkür ederim asıl. :) Tebrik ederim. Ben de klasikleri okumaya gayret ediyorum. :)

    YanıtlaSil

...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...