27 Ağustos 2014 Çarşamba

Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

Cesur Yeni Dünya
Aldous Huxley
İthaki Yayınları
Çeviren: Ümit Tosun
333 Sayfa
Puanım:★★★

Herkes herkese aittir.


    Cesur Yeni Dünya'ya hoş geldiniz. Kemerlerinizi bağlayın. Özgürlüklerinizi olduğu yere bırakın. Aşkmış, sevgiymiş, hüzünmüş, ahlâkmış, onlar da ne öyle! Atın atın, hepsini atın. Çok gereksizler. Burada herkes mutlu, kimsenin düşünecek zamanı bile yok. Aaa yapmayın, çekingen olmayın canım. Geldiğiniz yerden hiç de farkı yok burasının. Siz orada gölgesini gördünüz belki ama artık gerçeğiyle tanışma vakti. Acele edin!


    F.S* 632 yılında yani 26. yüzyılın Londrası'nda  geçiyor hikaye. Başlamadan belirtmek istiyorum, kitabın bilim kurgu olduğuna itiraz etmem ama bana biraz daha kabuslar ile dolu bir kehanet gibi geldi. Ayrılmış vahşi bölgeler hariç dünyanın tamamında totaliter bir rejim kurulmuş. Savaşlar ve hastalıklar yok edilmiş. 'Uygarlık' alabildiğine istikrarlı bir şekilde hüküm sürüyor. Bu uygarlıkta anne-baba yok. Ebeveyn kavramı müstehcen ve ayıp algılanıyor.  İnsanlar Kuluçka ve Şartlandırma Merkezlerinde seri şekilde üretiliyor ve embriyonun gelişim süresince çeşitli müdahalelerle sınıflara ayrılıyor. Toplum alfa, beta, gama, delta ve epsilon şeklinde zeka seviyelerine göre sınıflandırılmış vaziyette. Üretimi robot gibi olan insanın hayatı da bir robottan farksız durumda. Merkezde üretilen insanların yaşayacakları hayatlar önceden çiziliyor. Bokanovski denilen bir yöntem sayesinde döllenmiş yumurtaların gelişimi durdurularak tomurcuklanması sağlanıyor ve böylece tek bir yumurtadan bir sürü birbirinin tıpatıpı insanlar üretiliyor ve çeşitli üretim fabrikalarında işçi, daha gerçekçi olmak gerekirse köle olarak kullanılıyor. Tabii böyle bir uygarlıkta sanat, bilim ve kitaplar da yok. 

    Oluşturulan toplumda herkes mutlu. Aslında insanların tamamı sahte bir mutluluk çukuruna gömülmüş durumda; ama bu sahte mutluluk sistemin içindeki insanlara öyle bir işlenmiş ki hiçbiri farkında bile değil. Bireyselliğin olmadığı toplumda, kişilik tamamen tahrip edilmiş ve insani duygulardan arındırılmış bir yaratık oluşturulmuş. Hayatın temeli hedoizm; yani hazcılık üzerine kurulu. Tabir-i caizse herkes uçkur peşinde. Herkes istediği kişiyle beraber olabiliyor. Bir insana bağlanmak tuhaf karşılanıyor. Kötü hissetmeye de asla yer yok ama olur da kötü hissederseniz çaresi var. Devlet tarafından yasal üretilen ve dağıtılan 'soma' adlı uyuşturucu alıyorsun ve kafan tamamen boşalıyor. Böylelikle zaten düşünemeyen beyinler daha da uyuşturuluyor. Peki, katı bir kast sistemine sahip  ve her türlü sevginin, aşkın, ahlakın yok edildiği bu toplulukla düzen nasıl sağlanıyor? Hipnopedya sayesinde. Doğduğu andan itibaren tüm insanlara uykularında belirli bir basmakalıp söylemler dinlettiriliyor ve uykuda eğitim sayesinde insanlar söylenenlere inandırılıyor. Bu şekilde toplumsal istikrar korunuyor. Örneğin bir beta kendi sınıfından memnun, asla sınıfını veya hayatını sorgulamıyor. Bu anlatılanlar benim kulağıma hiçte yabancı gelmedi. Yaşadığım dünyaya bakınca, insanların insan olduklarını unuttuğunu hemen hemen her yerde görünce, Aldous Huxley'in ne kadar ileri görüşlü bir yazar olduğunu anladım.
     Bu  kitapta o kadar çok konuya değinilmiş ki içlerinden bir kaç tanesinden bahsetmek istiyorum; çünkü kitabın alınıp okunması taraftarıyım, hatta kitabı henüz okumadıysanız hemen bir kitapçıya koşun derim. Cesur Yeni Dünya okumayanın çok şey kaybedeceği bir kitap. Pamuk eller kitaplara. :) 

    Evet, öncelikli olarak hipnopedya ile yapılan algı yönetiminden bahsetmek istiyorum. Cesur Yeni Dünya toplumuna uygulanan algı yönetiminin şu anki dünya toplumuna da birçok vasıta ile uygulandığını düşünüyorum. Televizyon ve internet bunun başını çekiyor. İnsanların değer yargıları değiştiriliyor, düşünmeleri engelleniyor. Doğru veya yanlış ayrımında çok fazla karmaşa mevcut ve bu karmaşıklık git gide artıyor. Kimse doğru veya yanlış ayrımı yapmıyor/yapamıyor. Davranışlar sorgulanmıyor. Belirli bir kılıflara uyduruluyor. Aynen kitaptaki gibi hazcılık hayatın sanki tek gerçeğiymiş gibi gösteriliyor. Geçmişten beri insanların sığınağı olan kitaplar bile bazı yeni çıkan kitaplar sayesinde artık bu algı yönetimine hizmet ediyor. Kitabı okurken yazılanları kendi yaşadığım dünya ile örtüştürmemem imkansızdı ve zihnim git gide karanlığa gömüldü. Geleceğe dair olan umut ışıklarım söndü. Artık elde avuçta kalanlar ise sadece umut kırıntıları...

    Kitapta benim ilgimi çeken diğer bir yön ise tüketim. İnsanlar çocukluktan beri deli gibi tüketmeye şartlandırılmış durumdalar. Eskidiyse at gitsin. Hemen yenisini al. Günümüzün marka-moda çılgınlığı gibi sınırsız bir tüketim var. Tüket tüket ve gezegeni yok et. Cesur Yeni Dünya'da boş zamanında öyle kitap okumak, düşünmek hatta arkadaşlarla muhabbet etmek bile yok. İnsanlar golf veya duyusal haz filmleriyle vakit geçiriyor. Ölümden bile toplumsal fayda güdülüyor ve fosfor elde edilmek için ölüler yakılıyor. Ölüm korkusunun izleri silinmiş durumda ve insanlar ölmeyecekmiş gibi yaşıyor. Şuan ki dünyada da bu durum pek farksız değil. Öleceğini bile bile yaşayan tek canlı insandır, ama günlük meşgalede bu durum asla aklımıza gelmiyor; zevkler, ihtişam, para ölümü sürekli maskeliyor. Doğal olarak yaşama içgüdüsü her zaman baskın gelebilir ve böyle olması gereklidir ancak ölümü hatırlamak hayatta daha az hataya düşmemize yarar. En azından 'vicdanlı' bireyler olmamızı sağlar; çünkü vicdan ruhun aynasıdır.


    Benim kitap hakkındaki diyeceklerim bunlarla sınırlı değil aslında. Bahsetmediğim, bahsetmekten çekindiğim birçok şey var ama daha fazla yazarsam kitabı büyüsünü bozmaktan korkuyorum. Sadece kitabın başında akıcılıkta çeviriden kaynaklı bir sorun hissettim, ama sayfalar ilerledikçe çeviri daha duru bir hale geldi ve sayfalar akıp gitti. Ufak bir yazımla sizlere veda etmek istiyorum. Mutluluk hayatın tek amacı olmamalıdır. Hayat sadece tek bir duygu ile değil, duygular denizine yelken açıldığında insana keyif verir. Acı, insanı olgunlaştırır. Hüzün, direnmeyi öğretir. Aşk ise ah aşk hayatın ta kendisidir. 

     Esen kalın, herkese keyifli ve bol okumalı günler diliyorum. :)

*F.S: Henri Ford'un "T" modeli otomobili ürettiği yıl milat kabul edilmiştir.

Altını Çizdiklerim 
  • Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşebilirler -her şeyi delip geçerler. Okursun ve delinirsin.
  • Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum oluyorsun. Yalnız olana acımazsız davranıyorlar.
  • İnsan mutluluk konusunu düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar eğlenceli olurdu! 
  • Çok hoş, dedi Denetçi. Fakat uygar ülkelerde, uğrunda çapa yapmadan kızları elde edebilirsiniz; üstelik sokan sinek ya da sivrisinekler de yoktur. Yüzyıllar önce köklerini kazıdık.  Vahşi kaşlarını çatarak başını salladı. Köklerini kazıdınız. Evet, kesinlikle sizin tarzınız. Katlanmayı öğrenmek yerine tatsız olan her şeyin kökünü kazımak. Hangisi daha onurludur usumuzca, acımasız kaderin sapan taşları ve oklarına katlanmak mı, yoksa silah kuşanıp karşı koyarak son ver mi dert yağmuruna... Ama siz bunların hiç birini yapmıyorsunuz. Ne katlanıyorsunuz, ne de karşı koyuyorsunuz. Yalnızca sapan taşları ve okları siliyorsunuz yeryüzünden. Kolayına kaçıyorsunuz.

27 yorum:

  1. fiyuvvv harika bir yazi kitabi ikinci defa okumus mu oldum ne :) ve degindiginiz gibi bu kitap bilimkurgu degil aalt bir distopya ama salt bir distopya da degil yer yer utopya ozelligini de gosteriyor ve donemine gerek metaforlariyla gerek verdigi isimlerle feci sekilde elestiri oklarini saplamis:) bence kitabin sonu ise yazarin insanligin son olarak vardigi noktada kaybetmisligini en guzel sekilde ortaya koymus: dunya istedigi kadar gelissin, insanini ve insani insan yapan sanati, bilmi, sevgiyi, duygularini kaybettigi surece ne kadar gelismisliginin onemi yoktur kitabin distopik noktasinin burasi oldugunu utopik olan kisminin ise bilimle gelen kolay teknoloji ve yapay da olsa kurulan mutluluktan insanlarin haz almasi, mutlu olmasi noktasi oldugunu dusunuyorum. kitaptaki son eylemle ise son kalan insanlik parcasinin kaybi totalde insanligin ulasmak istedigi gelismislige vardiginda nelerden taviz verdigini ve aslinda kocaman bir kayip icinde oldugunu gozler onune sermis :) siz de kitaptaki onemli noktalara cok guzel bir sekilde deginmissiniz ve distopyalarin o hinzir detayini cok guzel bir sekilde yakalamis herkesin gozu onunde cirilciplak soyarak tehlikesini afise etmissiniz iyi yapmissiniz :)
    bence de bu kitap herkes tarafindan okunmali hele bu yazidan sonra okumayacaklara teessuf ediyorum :) elinize saglik, klavyenize kuvvet :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin güzel yorumunuz ile birlikte yazımın değeri daha da arttı. :) Kesinlikle katılıyorum insani değerler yok oluyorsa orada gelişmişlikten bahsetmek mümkün değil bence de. Şu an özellikle de İstanbul'da bu insani duyguların kaybolduğuna sahit olmam git gide üzüyor beni. Sanırım artık distopyalar realist romanlara dönecek. Kitaptaki toplumun olumsuzlukları o kadar ileri düzeydeki olumlu yanları adeta yuttu. :) Ben sürekli mutluluktan yana değilim açıkcası zaten bir yerde herkes mutluysa illaki bir sorun vardır. :) Bilim ve sanat insana faydalı olmalıdır. İnsanı değerlerinden uzaklaştırmamalı kesinlikle. Özellikle edebiyatın insana insan olma bilincini aşılamasında büyük görevi var.

      Çok teşekkür ediyorum defalarca. Böyle güzel bir yorum o kadar çok mutlu etti ki. :) Elimden geldiğince güzel yazmaya çalıştım. Umarım amacıma ulaşıp bir kişi dahi olsa bu kitabı okumasına vesile olurum. :) Sizinde kaleminize kuvvet. İyi okumalar. :)

      Sil
    2. gerçektende harika yorumlamışsınız ama yukardaki arkadaşla da daha bir ayrı oldu ve benim için tam alınası oldu kitap

      Sil
    3. Teşekkür ediyorum, elimden geldiğince kitabı iyi tanıtmaya çalıştım. :) Kesinlikle hemen alıp okumalısınız. :)

      Sil
  2. çok güzel bir yorum olmuş ellerinize sağlık :)
    zaten merak ediyordum ilk alacağım kitap bu artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. :) Elimden geldiğince hislerimi aktardım ve böyle güzel yorumlar duydukça çok memnun oluyorum. Bence de alın okuyun sizin yorumunuza da bekliyor olacağım. Şimdiden keyifli okumalar. :)

      Sil
  3. oldukça ayrıntılı bir anlatım olmuş , kutlarım , edinelim o zaman :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıya başlamadan önce bu kadar detaylı yazı olacağını kestiremedim ama kitap o kadar güzel ki ellerimin klayveden ayrılmadı. İyi ki de yazmışım diyorum böyle güzel yorumdan sonra. Teşekkür ediyorum :) Bence de edinin gerçekten okunması gereken bir kitap.

      Sil
  4. Yine bir kitap yorumunuzu okudum ve yine okunacaklar listeme bir kitap ekledim:) Hayır son zamanlarda yavaşlayan okuma hızımla bu kadar kitabı nasıl okuyacağım hangisinden başlayacağım şaşıyorum.

    Ellerinize, kaleminize sağlık, yine çok güzel bir inceleme olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah o liste de bir türlü azalmaz. Okudukça insanın okuyası geliyor. :) Hiç dert etmeyin yazın bunaltıcı havasında benim de okuma hızım düştü. Havaların normale dönmesiyle artacağını umuyorum. :)

      Çok teşekkür ediyorum. Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Beğenmeniz çok mutlu etti. Size de keyifli ve bol okumalı günler diliyorum. :)

      Sil
  5. Ben bu yazıya ba-yıl-dım. :) Kitapla ilgili detaylı bir yoruma ihtiyacım vardı. Bundan iyisini bulamazdım. Kalemine sağlık. Kitap bitmek bilmeyen listeme eklendi. :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Utandırıyorsunuz beni. :) Kitabı çok beğenmiştim, uzun zaman sona beni epeyce etkileyen bir kitap oldu ve kitaba yakışır bir yorum yazmak için uğraştım. Sanırım da istediğime kavuşmuşum. Böyle güzel yorumlar duymak beni çok mutlu etti. :)

      Ah o listeden yana her kitapsever gibi ben de dertliyim. :)

      Sil
  6. Orta okuldayken İngilizcesini okumuştuk, o dönemden sakladığım tek kitap. Benim için Biz ile Mülksüzler arasında bir yerde ama Mülksüzler ayrı tabi :)

    Bir de üç yılda ilk defa mim yazısı yazdım, sizi de mimledim (böyle deniyormuş) ilgilenirseniz:

    http://kitapnot.blogspot.com.tr/2014/08/hangisini-secerdiniz-mim.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1984 ve Cesur Yeni Dünya'nın ilham kaynağı Biz'i ben de okumak istiyorum. :) Anladığım kadarıyla tüm distopyaların anlaşılmasını kolaylaştıran, deyim yerindeyse taşları gediğine oturtan bir esermiş.

      Her ne kadar blogger dünyasında yeni olsam da ben de hiç mimlenmemiştim. Benim için bir ilk oldu. Zevkle yapacağım. :)

      Sil
  7. Merhaba :) Blogumda mimlendiniz. Ancak haber verebildim, sanırım görmediniz. Neyse, umarım güzel vakit geçirir ve cevaplarsınız...
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. :)

      Evet, dikkatimden kaçmış en kısa zamanda katılacağım. :)

      Sil
  8. Merhabaa Uzun zaman oldu yorumunu okumayalı çok güzel anlatmışsın okuyacaklar listeme aldım kitabı ve seni mimlediim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba :)

      Çok teşekkür ediyorum. Kesinlikle okunması, ve üstünden düşünülmesi gereken bir kitap. :)

      Ben de büyük bir zevkle mim etkinliğine katılacağım. :)

      Sil
  9. Bu kitap okuyacaklarım arasında. İnşallah kısa zamanda okurum. Harika bir yorum yazmışsın. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah okursunuz. Çağı daha iyi anlayabilmek için okunması gereken bir kitap. Çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  10. Merhaba,
    BookChallengeTag'e davetlisin :)

    http://kronikokur.blogspot.com.tr/2014/10/bookchallengetag.html

    YanıtlaSil
  11. Bugünlerde elimin altında ama daha okumadım. Bu arada çok uzun olmuş yazı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence okumalısınız. Uzun olması kötü mü iyi mi anlayamadım?

      Sil
  12. Bu tür kitaplar aslında ilgimi çekmezdi ama konusu çok ilgimi çekti. Ayrıca anlatımınızı da çok beğendiğimi söylemeden geçemiyorum. Öneriniz için teşekkür ederim kendi adıma, iyi ki düşüncenizi paylaşmışsınız. :)
    http://cafecik.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmeniz beni sevindirdi. Elimden geldiğince güzel anlatmaya çalıştım. :) Çok teşekkür ediyorum. :)

      Sil
  13. Eylül ayında okumayı planladığım distopya kitap Cesur Yeni Dünya.Yazının büyük kısmını okumadım,kitaba başlamadan önce kafamda çok fazla şey yer etmesin diye ancak kitabı bitirince tekrar gelip yazdıklarınıza bakacağım.Son paragrafı bitirirken yazdığınız cümleler size ait sanırım,şu aralar sadece mutluluk için çırpınan insanları çok yadırgadığım bir dönemdeyim,yazı benim için anlamlı oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımı beğenmenize sevindim. :) Evet kendim yazdım son paragrafı ki kitapta da anlatılmak istenenlerden biri buydu. :) Keyifli okumalar diliyorum. :)

      Sil

...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...